Saturday, February 25, 2012
Sunday, February 12, 2012
Sunday, February 5, 2012
Ruya #13
"Niye yıkılmaz bazı köprüler?"
Hayatta kopamadiginiz seyler var. Daha da fenasi inkar edemediginiz. Kendi gizli gercekleriniz. Kendi icinde, bilincaltinda savastigin ve bir donemi yok saydigin haller. Ne kadar hali altina supurdugun, kactigin, artik sonrasinda oncesini istemedigin dönem, hal, tavir, insan, vaka varsa; bunlarin hepsini bulacagin tek yer ruyalarin. Kacmak icin bir özel caba sarfetmezsin, ama kovalanmak icin özel bir caba üredigini de görürsün. Onu da görmezden gelirsin, nafile. Bir sey seni bulmak icin yola cikmissa, seni bulur. Bu sadece kaderle aciklanacak bir durum degildir, dunya ufaktir da yetmez.
- Niye kovaliyor seni tüm bunlar? Neden hala varlar? Neden silinmez bellek?
Bitmemis tüm filmlerin sonunu bugün degil yarin merak edeceksin. Sularin akmasi ve yolunu bulmasi icin, cogunlukla bir fasilaya ihtiyac var. Bu sudan uzak durmakla, akisa pek de sahit olmamakla yasanacak bir fasila. Kac kacabilirsen, en nihayetinde rüyada gelip seni bulana kadar.
Ada'dasin. Ne bagliyor seni buraya? Gormedigin ama bildigin hikayeler mi? Niye gitmek istiyor ve dolasmak istiyorsun sokaklarinda? Adada olsak simdi su an su vakit dedigin gibi yine tekrar rüyadasin. Uyandigin anda unuttugun o mekan, neresiydi? Ne haldeydiniz? Basi omzunda.. Fasila ile olusan boslugu anlatiyordu. Anlatmayi her zamanki gibi cok seviyordu. Sana mi anlatiyordu dinleyesin diye, yoksa o anlatiyordu da sen dinlemek zorunda mi kaliyordun? Seviyor muydun, sormus muydu? Sevmek koca bir deniz demisti bir dostun sana. Unutmus muydun? Hayir. Hep kafanda. Ne zaman sevmekle ilgili bir sorunun olsa, cikartip onu koyuyordun masaya. Sevmek koca bir deniz, sevmek koca bir deniz...
Denizden cikti. Ilk defa denizden cikarken gördün. Geldi, havluya sarindi. Hemen anlatmaya basladi. Ne ara birikti bu kadar hikaye? "Sordun ya kimlerlesin, neredeydin.. Onlari anlatiyorum" dedi.
Yine bir rüyadasin. Inandigin hikayelerlesin. Bazi ipler saliniyor önüne, bunlari tutup cekiyorsun. Iplerin ucunda kagitlar geliyor. Kagitlarda yazilar var. Yazilarda sen varsin. Sana seni anlatiyor birileri. Tüm bunlar uyanmana ramak kala. Gozunu aciyorsun, rüyadasin. Kapatiyorsun, devami icin.
Oysa simdiye kadar ciktigin sinema salonlarina hic geri dönmedin sen?
Film orda kaldi. Devami icin, yine bir baska aksam rüyaya yatacaksin.
Kaldigi yerden lütfen.. Merak ediyorum.
Sonunda ne olacak?
***
Restoranda bir Fransiz aile ön masada. Ufaklik, 2.5 yaslarinda.
- "Comment t'appelles-tu"
- "Je m'appelle Jean-Paul"
JP: "Monsieur, regarde-moi, regarde-moiiii!"
JP: "Monsieur, pouvez vous me donner les prix"
- "Oui, Biensur..
Saturday, February 4, 2012
Thursday, February 2, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)