Monday, September 29, 2008

Vespa #16

Durmus Cetin Akman yollamis.


süt beyazü, süt kuzu vespa - Firenze


vespa panorama


***

Dün gece eve dönerken, cantanin uzerindeki fosforlu parlayici-isildak yere düstü. Birinin park halinde iken cantanin o kismini yumrukladigini dusunuyorum. Kirilmasina kaza yapmadikca olanak yok. Kuzu dökülmeye basladi.
Servise gitme zamani geldi gibi.

Packaging



images by http://www.benditagloria.com/e2008.php

Paketlemeye karsi zaafim var. Pek kolay zarf, kutu, posetleri cope atamam.
Saklarim saklarim saklarim, ev çöp eve donusmeye ramak kala silkelerim.
En sevdigim seylerden biri oraya buraya zamansizca paketler gondermektir.
Biz 92-95 arasi bu isin suyunu cikarmistik. Bir ara bulursam arsivden o eski paketleri ve mektuplari yayinlamak istiyorum burada.

I FUCK EVERYTHING I KILL

Milan - 2


Sizin o ust direginizle yan direginizin birlestigi yeri de sikerim, sizi de...
Gerekirse...
Vur hepsi gol olsun!
(Galatasaray 4 - Konyaspor 1, 28.09.2008)

You You You


Tatile enerji ile girin diye, 2007-yaz'ından bir sabah gürlemesi babinda:
James Kakande - You You You (Alex Gaudino & Jerma Remix)



I pray the lord your eyes
then keep me in vision throughout
all my blind times, yeah
and the sadness decides to be
my best friend once again
and just stay close to me, yeah
you you you
you got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
you you you
you got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
I’d like to be in a place
where the birds fly so high
and i can look down
and see a lil' bit of
all of you
all of me
singin' up you'all, singin'
I pray the lord your eyes
then keep me in, in vision you how
all my blind times, yeah and
and the sadness decides
to decides to be
my best friend
once again
my only best friend
just stay closer
you you you
you got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
and you you you
you've got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
I've seen it in black yeah
i've seen it in white
i've seen it in you
oh what a sky
i've felt it in here
i've touched it in you
it's a fearless harmony for
all in you
you you you
you got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
you you you
you've got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow
you you you
you've got so much lovin'
you've gotta whole lot of soul
more than in rainbow...

Friday, September 26, 2008

i-Phone


Ortalama eblekliğin arzu nesnesi..


Fatura odemek icin banka kapilarinda sürünen bir toplumdan, i-phone almak icin sabahlayan bir topluma gecis, pekala modernizmin tanimi olabilir.

Thursday, September 25, 2008

Sauna

Saunada kaç dakika kalınır lan?



A sauna (pronounced /ˈsɔːnə/, or as Finnish [ˈsɑunɑ]) is a small room or house designed as a place to experience dry or wet heat sessions, or an establishment with one or more of these and auxiliary facilities. These facilities derive from the Finnish sauna. The word "sauna" is also used figuratively to describe an unusually hot or humid environment.

Wednesday, September 24, 2008

Koşmak İçin Bir Neden Gerekmez

Belki de evi bu sekile getirmem gerek.

Sporu gundelik yasamina yedirebilmis bir millet degiliz. Sporla iliskimiz beden derslerindeki köhnelik, zoraki atlamacilik, kafa bacak sakatlamacilik oldugu icin belki de daha ufak yasta kafadan sakatlaniyoruz. Acikcasi ben hicbir zaman 1,5 metre yuksekligindeki sandiktan atlayip atlayamamin ders gecme notuna etkisini anlayamadim. Kariyerimi atletizm uzerine yapacagimi falan beyan etmemistim lisede hocaya. Hayatimin en kabus gunleriydi. Haftanin tozunu yutmus minderde atilan taklalari bahsetmiyorum bile. Daha erken yasta baslayan bu zulumun ya da zulum olmus metodlarin insanlarin gunluk yasamina spor yapmayi yedirememis olmalarina etkisi buyuktur zannediyorum.

Ameliyat sonrasi dagilan vucudumu toparlamak icin bir suredir cabaliyorum. 1 yil once basladigim spor salonu aktivitesinde geriye baktigimda, 5 ay gitmemis oldugumu hesapladim. 16 ayda 5 ay fire belki de cok kotu bir oran degil ama yine de hedefledigim duzeye erisebildigimi soyleyemem. Sadece ter atmak ve bilgisayar basinda cok fazla calismak zorunda oldugum icin eklemlerin gundelik bir rutinde calistirilmasini saglamak faydasi olarak gorulebilir. Her sabah 07:00'de mutlaka 1 saatlik programi uygulamak uzere kulube gidiyorum. Gidemedigim zaman kendimi suclu hissediyorum. Beden derslerine girerken hissettigim korkudan ote bir korku. Ders kacirma ve odevini yapmamis cocuk korkusu gibi daha cok.

Ben ev/ofis/bagimsiz/proje-bazli calistigim icin calisma saatlerim esnek, tabi bu esnekligi fazla don lastigi kivamina sokmamak gerekiyor. Sabahlari gelen "calisan insan" tipolojisine artik asinayim. Takim elbiseleri ellerinde gelip, sabah antrenman yapan, arada ozel derslere girenler var. Oradan cikip, dus alip giyinip plazalarina gitmelerine acikcasi bazen alkis tutuyorum. Yorucu bir tempo. Bu sabah antremani kacirdim, 8:30'u gecirince gidemiyorum. Fena bir kadinlar hamami durumu var....

Calisiyor ve zamansizliktan spor yap(a)mamayi kendinize bahane ediyor olabilirsiniz. O zaman isyerlerinin asagidaki sekile getirilmesi icin patronlariniza baski yaptin.


I Put in 5 Miles at the Office

Ohh Beyaz!






Dupli.Casa

Doludan Kaçarken Yağmur


Kanser teşhisi konduktan 9 yıl sonra zatürreeden göçmek.
Toprak olup gideceğiz Beşiktaşşşş, Elbet bir gün öleceğiz Beşiktaşşşş!
1954-2008

Nora

Disket ve Misket terk-i diyar eylediler. Iletisimimiz koptu.
Ama Dumdum'un bakip feyz almasi icin gec degil.
Unutmadan, kedi sirke çıkmayan tek hayvandır.




Ama Charley'i de unutmayın lütfen...

Tuesday, September 23, 2008

Vespa #15

vesponian
Kış gelince, soğuk çökünce, yağmur yağıp yerler ıslanınca Vespa için tehlike çanları çalıyor. Yine de İstanbul'da "off" olabilcek aralık Aralık-Mart arası.

Monday, September 22, 2008

Milan


Sinsice, aradan, çaktırmadan, ansızın, parıldamadan, gösterişsiz,
artisliksiz, yalın, yılan gibi, tısssss tıss tıssss.
Vur hepsi gol olsun!

(Kocaelispor 1 - Galatasaray 4, 21.09.2008)

Hurley


Elizabeth yaşlanmaz

Sunday, September 21, 2008

Çalarmış Gibi


Hayatim boyunca en tahammul edemedigim islerden biri, konser alanlarinda gitar calarmis gibi yapan insanlara rastlamak. Bunlara gorus alaninda kaldigi surece bakmak zorunda kalmak, bir turlu ortamdan kacamamak takintilarimdan sadece biri. Taksim'in en azili zamanlari 92-94 arasi her nevi konserde bu air-guitar hareketini icra eden, döneme taniklik eden herkesin de asina oldugu Madball Apo geldi aklima. Asagidakini de gorunce Apo'yu yad edeyim dedim. Nerde napiyordur, konser olsa da gitar calarmis gibi yapsa, yok yapmasa...


Özledim Seni Çok

Abonnement

Kombine
Cebinizde...

Osler House

Salonun altında havuz olsa diyince biri...
Ya havuzsuz evde büyüyen çocuklar ne olacak?








Architect: Marcio Kogan
Location: Brasilia, Brazil
Design Year: 2006
Construction Year: 2008
Co-author: Suzana Glogowski
Collaborators: Lair Reis, Oswaldo Pessano, Samanta Cafardo, Carolina Castroviejo, Eduardo Glycerio, Maria Cristina Motta, Mariana Simas, Gabriel Kogan
Site Area: 797 sqm
Constructed Area: 270 sqm
Contractor: Lock Engenharia
Landscape: Renata Tilli
Photographs: Zuleika de Souza, Claudio Dupas

Bustedtees


http://www.bustedtees.com
All tshirts $13.99

Protect 486

Vespa'yi hirsizlardan ve kötü havadan korumak icin İspanyol tasarimci Marc Graells Ballve tarafindan tasarlanan ve bir armadilloyu andiran Protect 486




Bu ara kuzu'ya binerken boyna "yar saclarin lüle lüle falan filan sana güle güle"yi söylüyorum. Var birsey ama cikaramiyorum...

99francs


Everything can be bought
Love, Art, planet Earth
you, me
particularly me

Everything is temporary:
Love, Art, planet Earth
you, me
particulary me.



Each year, the world-wide budget
spent on advertising
arise 500 billion dollars.
An UN study estimate that
only 10% of that ammount
would be necessary to divide
by two starvation in the world


***

Kitabi okumamistim, filme daldim direkt.
Reklam dünyasi ile davasi olan izlesin, hesabini görsün.
Ahirette bile bacimsin.

Saturday, September 20, 2008

Dolce Gabbana


ITALIAN FLAG STRIPED RIBBED SNEAKERS
€245

Günaydın


Günaydın canim...

Günaydin'a 8 yil kadar once gitmistim, Maltepe'dekine... Orasi güğümlü falan otantik bir yerdi. Icim sikilmisti dukkanda. Yemekler de hafizamda yer etmemis. Etiler'deki Günaydin'i yeri itibari ile surekli onunden gectigim ve kapisinda valeye araba verilen bir kebaci olmasi hasebiyle derhal tavaf etmem ve icerde dönen dolaplardan haberdar olmam gerekiyordu. Mekanin oldugu yer yillarca farkli gece kuluplerine yataklik etmis bir ev-bozmasi. Can dostum Izzat Capa²'nin Trendly & Friendly diye sacmalar sacmasi mekaninin arkasindan yer bir baska kebabci olmustu ama adinisimdi hatirlayamadim. Sonra Günaydin geldi. Günaydin canim.

Kapidan girerken "2 kisimiyiz" dedi. Evet 2 kisiyiz, unzip edince 4 kisi de olabiliyoruz. Iftar oncesi saat 17 civari saat. Bayan "7 ye kadar kalkarsiniz degil mi" dedi. Ne demek bu dedim, "7 de gruplari alacagiz iftara, programimiz var" dedi. Kalkariz kalkariz meraklanmayin, yiyip siktir olup gidecegiz, aciz. Puan daha kapida kirildi. Notumu verdim, otur sifir. Bir kebabcinin kapisinda neden Topkapi Sarayi Harem dairesine giriyormusuz gibi karsilaniyoruz onu da anlamis degilim. Etiler'de kebabci acmanin bunlarda yarattigi zaruret hissinden olsa gerek. Zamane kebabcilari sosyetik olanlar ve 0lmayanlar (gelenekseller) olarak ikiye ayriliyorlar ne de olsa.

Masa onerecekler, bas garson kilikli suratsiz, direk kapi agzindaki masayi gösterdi. Ben icimden beraberinde tokmak ve sopa da geliyorsa tadindan yenmez dedim. Burasi ne ayol, soyle arkada bir yere gecelim biz. En dipteki masaya tünedik. Ne yersiniz: "Ne yemeyiz ki deli gibi aciz". Ama önce bir monuyu alsak diyorum. Monu geldi, Orhun Yazitlari gibi. Kitabe gibi kafam kadar monu kitabi. Su pvc kapli sayfalari olan, tasarimda kitschlik abidesi kebabci monulerinden. Tam mekanin kapida baslayan bodozluguna yakisir birsey dedim. Inceden bir fiyatlara kaydi sag gozum. Tahmin edilecegi uzere fay hatti kirigindan hallice, kol boregine bir durak var, girdi girecek. 17-20 liradan baslayan kebab ruzgari. Ver dedik patlican salatasi, gavurdagi, bir pilic sis, bir kuzu copsis, bir de adana kebabi. Ser ortaya hanci. Gelen tulum-tereyagi ve pideler disindaki herseyin ortalamanin altinda oldugunu belirtmeliyim. Copsisleri salcamsi bir sos ile yapmislar. Kosebasi'nin terbiyeli etinin yanindan gecemez. Patlican salatasi ne süt ile yumusatilmis, ne limonlanmis saf közde patlican ezmesinden ibaret. Tatsiz ve tuzsuz. Gavurdaginda keza kabuklari soyulmamis domatesler var. Ceviz parcalari icin yaninda ceviz kirma aleti vermeleri lazim. Etler lezzetsiz, bol yagli. Yanindaki sogan ozensiz kesilmis. Ama hepsini yedik mi yedik. Ayip olmasin diye mi yoksa o kadar para vericez bari yiyelim, açız da güdüsünden mi bilemiyorum. Netekim et icin kebap icin kici kaldirip illa ki Harbiye Güler'e gitmek gerekiyor. Zaten ben evin dibinde yemege, kahveye gitmekten hazzetmem. Sendimu gidermis, oylesi guzelmis, New York'da oyleymis, semtte yemek yenir, cafede oturulur, hatta karsi komsu ile sevisilirmis... Götümden don düsüyor bir bakiyorum alisilmadik don. Dabulyu dabulyu Günaydin, ben Ali Riza Kardüz okuyarak buyumus bir gurmeyim, degil bir daha dukkanina gelmek, gelene mani olmak konusunda propaganda yapacagim, misal bu yazi ile basladi bile.
***
Mekan aslinda alkol de servis ediyor. Neden servis yok'lu bir girince "Iftara gelenler rahatsiz oluyorlar" dedi. Mahalle baskisi iftara gelen inanclilar icin, iftar oncesi gelenlerin kadehini kiriyor. Bir iki laf sokma girisimini suratsiz bas garson "Biz boyle dusunuyoruz" diye ceviriyor. Tek basima olsaydim bir bok yemeden kalkardim, ne mahalle baskisina ve ne de artislige verecek primim yok, kapiya imam koy gireni okuyup uflesin bari oldu olacak...
***
Daha önce su yazida adi gecen Kare'yi de gecen gun ziyaret ettim 03 sularinda. Strofor'la corba icmeye gittik. Ayri bir konu basligi acmayi gerekli gormedim. Lale gitmis isi bitmis dukkanin. Arizonali bir beyamca mi ne almis. Kovboy cizmeli ekurisi ile felekten bir saatte muhabbete kosuyorlardi. Nolmus lan burasi dedim. Corba da gereginden fazla hayvan kokuyordu. Vay be corba icemeyecegiz agiz tadi ile.
***
Günaydin diye uyandirilmaktan hic hoslanmam. Sabah sabah cosku dolmanin tutarli bir aciklamasi yok. Uyku mahmurlugu denen bir müessese var. Bir birakin da uyuyalim be kardesim.

Not: (²) Izzet Capa tabi ki can dostum degildir. Bir Senay Düdek teke zortlamasidir. Izzet Capa birgun can dostum olsun ister miyim, isterim tabi...

Banka ne demek istiyor


Eve geldim maillere bakiyorum, şöyle bir mail gelmis Finansbank adli abzürt, sabah aksam smsle once carrefour'den patates, sonra dolce gabbanadan %15 indirim sonra da ramazanda 2 x 100 ytl harcamasi kakmaya calisan bankamdan: "Para Biriktiremediginiz Tespit Edilmiştir!". N'oluyor demeye kalmadan mailin bir reklam oldugunu gordum. Bankalar korkutmaya basladilar. Batmasalar da batiriyorlar igneyi, ama bu giren cuvaldiz gibi oldu.

Lehmann Brothers icin üç kuru vallah okumakta fayda var.

Bireysel emekli olmam icin 61 yasina kadar para ödemem gerekiyormus. Sanki isin basinda öyle demediler. Onlar ses kaydi tutuyorlar ama ben banka müstem'i ile konusurken kayit yapicam bundan sonra...












Thursday, September 18, 2008

Hard Reference #003

http://www.refinery29.com
http://trailerphilia.blogspot.com
http://www.neublack.com
http://www.psg.fr
http://www.epicurious.com


href ~ hard reference
HREF indicates the URL being linked to. HREF makes the anchor into a link. So, for example, this tag creates a link to sevmek-koca-bir-deniz?.html

La Zona

Getto'nun içi mi dışı mı daha güvenlidir?


Etrafi büyük duvarlarla cevrili getto-site, bir aksam sinir hattindaki uzerindeki reklam panosunun firtinada yikilmasi ile duvarinda buyukce bir delik acilir. Varostan siteye atlayan 3 gencten 2si hirsizlik yaparlarken öldürülür. Kalan tek cocuk icin insan avi baslatilir. Olaylar gelisir, gelistikce film sarmasa da tam, dusundurebilir. Bu zamanda zaten gettolar var, peki ozerklesip kendi yasalarini olusturacaklari zamana ne kaldi?
La Zona

tasev #12 (teras)


Ev medeniyete ne kadar yakın olmalı ne kadar uzak olmalı?
Tenerife'de bir terasla karisik, cevresi tik döşeli bir havuz.



Wednesday, September 17, 2008

Short

GS- Beyazşort
Galatasaray SK - Beyaz Şort Replika
Hasnun Galip köşedeki dükkan (Başar Sport - Erdogan Abi)dan bu yana nihayet alınabilir bir parça

Theodore Bagwell


Cole Pfeiffer

Filizin Börek: 4.04'de Türk Sesleri

Prison Break'de 4.04'u Tabak Ailesi sardi. Her senaryosu hoplatilip ziplatilan dizi gibi, filizin boreginde de yogun takip eden milletlerden biri olmamiz muhtemelligi ile diziye 4. sezonunda adim attik. Erol Tabak ve Lisa Tabak. "tas gibi Lisa"





su dizinin gizli oznesi, gizli ibnesi: t-bag
theodore bagwell (aka. Robert Lyle Knepper)

O değil de bir Yeşim Tabak vardı, noldu ona?

Matchup#002


Verirsen sari bukleyi, o tiril tiril siyah gomlege,
sol ust kosedeki broş da cuk oturur.
Gwyneth Paltrow

Tuesday, September 16, 2008

Rüyalar


Rüyalar gündelik hayatin akisini etkiliyor, alt-üst ediyor. Altediyor.
Rüyalarin bazilarindan gercek hayata donmek, aynaya bakmak, normale donmek zor oluyor.

Monday, September 15, 2008

Everything Will Flow




Brett ile saç konusunda çekiştiğimiz günler. 99 yazı, Head Music albümü patlak vermiş. 93'deki Papaz Erhan-uzun saç arası, 96'larda asker traşına 99'lar önden uzatılan bir bukle perçem Hüseyin'e doğru yol almış. Evet öndeki uzun saç parçasının adı Hüseyin'di, 90'larin başında Şebnem Ferah'in poposunun da adı Meltem'di. Öyle yıllar. Eskiye nur yağsa bit pazari ilaçlanmazdı.

Brett demişki ;

life is just a lullaby
and everything will flow
you know everything will flow



watch the early morning sun
drip like blood from the day
see the busy people run
so many games to play
see the blue suburban dream
under the jet plane sky
sleep away and dream a dream
life is just a lullaby

oh and everything will flow
oh you know everything will flow
oh...

watch the day begin again
whispering into the night
see the pretty people play
hurrying under the light
a million cars, a million trains,
under the jet plane sky
nothing lost and nothing gained
life is just a lullaby

oh, and everything will flow
oh, i said everything will flow
oh, you know everything will flow
oh...

oh, and everything will flow
oh, you know everything will flow
oh...

the neon lights in the night tonight
will say "everything will flow"
the stars that shine in the open sky
will say "everything will flow"
the lovers kissed with an openness
will say "everything will flow"
the cars parked in the hypermarket
know "everything will flow"


icimdeki kadin brett'e


Aynalar

Söyle bana güzel ayna bu işte bir iş mi var.
Söyle bana güzel ayna, söyle birşey söyle Salim Dündar nerde onu söyle.







harmanım ben harmanım,
bir satırlık fermanım,
yok dizimde dermanım
eğletmen beni, söyletmen beni, ağlatman beni
aynalar, aynalar

ister anam darılsın,
ister babam darılsın,
vuran elim kırılsın,
eğletmen beni, söyletmen beni, ağlatman beni
aynalar, aynalar

hüznüm sizde görünür,
saçım beyaz bürülür,
yaşarken de ölünür,
seyretmen beni, söyletmen beniğ, ağlatman beni
aynalarr, aynalar

yüzümdeki çizgiler,
içimde de ezgiler,
uçup gitti seneler

eğletmen beni, söyletmen beni, ağlatman beni
aynalar, aynalar

Saturday, September 13, 2008

Eskiden futbol


Eskiden futbol da baskaymis...
Ali Sami Yen soyunma odasinda bir uzanma anı.

Şimdiki zaman kerhaneleri: Pastaneler

Oysa eskiden bahsettikleri pastanelerin daha romantik ambiyanslari, daha kutsal limonatalari vardi. Kofte alir misiniz diye bir bayan egildiginde one dogru, pardon burasi pastane degil mi diye sorma bocalamasindan birkac saat sonrasina tekabul ediyor, kisa kol gomlekli, gobekli, kumas pantalonlu orta yaslarda aile babasi kivamindaki biyiklinin arkasindaki kadinin koluna israrla yakinlasma cabasi. Kadin dedigimizi tanimlamak cok icap ediyorsa, katran sarisi saclar -karasi degil- , bronzu coktan gecmis ten, patlamis gozalti torbalari. Yeni sevismisten cikma bir dagilmis surat, cok da demek istemiyorum uykudan kalkmis gelmis. Bir anda ortam garip bir hal aldi. Sivas'taki oturak kahvesi degil, oyle bir kaos var ama burada garip birsey var. Can pazari desen degil. Toplanti icin secilen mekan olmasindan kelli koysan tek basima bir dakika oturamam, toplanti arkasi is dunyasi reklam sektoru o bu su derken de muhabbet sardi kalkasim yok masadan bay E anlattikca anlatiyor. Ama gozum etraftaki alisverise ramak var hale fena halde kayiyor. Biyikli sag cenahtan capkinliga kayarken, soldan kaldirimdan karisi gecer mi diye kafasi motorlu uydu anteni gibi sürekli donmekte. Oysa eskiden pastanelerde ilani ask olurmus mirim diye girse biri. Halden karpuz secmek bile adap ve muaseret hudutlari icinde kalirken, simdi kofte de sunan pastanelerin fahis masalarinda am ve göt merasim alayi duzenleniyormus. Lakin o masa ve bahcelerin oldugu yerlerin onunden önlük, ceket ve kravat gibi zorbaliklarla gecmisizdir fi fi fi cok da fifi zamanlarda. Pastane sana bir haller olmus, icim acidi.

Friday, September 12, 2008

Bakma öyle alık alık


1 Eylül itibariyle avlanma sezonu acildi..
Iyi avlar. Artik sularimizda 9 yeni balik cesidi var.
Bunlar Cebelitarik civarindan yolu kaybetmek sureti ile
Akdeniz ve Kuzey Ege'ye tirmanmislar.
Uzunca bir misina ile Marmara'dan onlari almak istiyorum.
Gelsene, gelsene.. bana gelsene gelsene.