Sunday, December 17, 2017

Rutke's Penny



"Rutke, sık gitmediği ama arada uğradığı ve fırsat ürünlerini takip ettiği bir ucuzcular marketinin rafları arasında dolaşıyordu. Raflar arasında ellerini arkadan kavuşturmuş, avucunda birkaç penny olan bir adam gördü. Adamı ona hissetirmeden takip etti. Sanki kendisi de onun dolaştığı raflarda ürün bakıyormuş gibi. Saçları ak, ama sigara dumanından uçları sararmış ensesine doğru düşen, yüzünde devasa bir mutsuzluk barındıran bu adam avucundaki birkaç penny ile alabileceği şeylere bakıyordu. Belki bir paket makarna, belki iki gofret. Adam dolandı dolandı, çaresizlik hissi her halinden belli oluyordu. Rutke eline alıp sepete koyduklarından bir anda vazgeçti kasaya geldiğinde. Kasiyere cüzdanımı unutmuşum alıp geliyorum diyerek çıktı. Dönmeyecekti elbette. O an birşeyler satın almak, eve gidip bir şeyler yiyebilmek ağır ve imkansız hale gelmişti. Sonraki günlerde de kendine gelemedi. Hayatı idame ettirebilecek kadar ihtiyaçların, bir insanın ne kadarla yaşayabileceğinin hesabını yapıp önceki yıllarını ve yarınını sorguladı. Bir avuçta sıkışıp kalmış birkaç pennynin parmaklar arasında sayıklaya sayıklaya hareketi Rutke'yi bir daha asla geri dönemeyeceği yola sokmuştu."