"Ona kötü denebilecek bir söz söyledim. Takıldı ve birkaç kez tekrar etti. Kötü olabileceğine, kötü denebileceğinin farkına o zaman vardım. Bu sözü onu kırmak ister gibi bir niyetle mi, yoksa bunu neden yaptığını insana sorgulatır bir kafa karmaşıklığında mı söyledim bilmiyorum. Karar veremiyorum. O söz, şimdi silinemeyecek kadar bellekte. Bazen bir söz, herşeyi yerle bir edecek kudrette. Sen bir şeyleri içinden çekip çıkarıyor sanarken, aslında olan biten her şeyi gömüyorsun, farkında olamıyorsun.
Büyük bir işçilikle bezemiştim oysa sanki bu yolu. Yapmak ömür alır, yıkmak bir saniye hiç beylik olamayacak kadar gerçek artık."
Her bir karakterinde kendinden birşeyler bulabileceğin, onlarla derdest olabileceğin, savrulup paramparça hale geleceğin, başından kalkamayacağın bir hikaye. Biraz senin hikayen, biraz izlediğin hayatların. Bizi tokatlayan her şeyi sevmek gibi kötü bir huyumuz var. Kendimize getirdiği için mi, ağzımıza sıçtığı için mi? Bunun bir melodisi olur mu peki? Olmuş.
Hayatta bazı şeyler ısrarla olmuyorsa, ısrar ediyorsun ve olmuyorsa, onca zamana rağmen olmuyorsa, onca çabaya rağmen olmuyorsa; hayat sana bırak diyor da sen farkında değilsin sanki. Bırak evladım, bırak. Olmuyor.