Tuesday, August 30, 2011
Nerdesin(iz)?
Burda degilsiniz.
Her zaman dolastiginiz odalarda, salonda, mutfakta.
Neredesiniz peki? Nerede kimlerlesiniz?
Neler yapiyorsunuz?
Iyi misiniz?
Pek güzelsiniz
Belki sevimli.
Yürür müsünüz, kosar misiniz...
Oldugunuz yerde mutlu musunuz?
Wednesday, August 24, 2011
Bedtime for ******
Kay "Ne kadar böyle yaşayabilirsin" dedi Tenedos'ta. "Bilmem dedim, uzun tatil bana göre değil". Şimdi işlerin tam göbeğinde, geri dönmek istiyorum yatağa... Bünye kendine gelemedi.
Tuesday, August 23, 2011
Butragueno (aka. El Buitre)
İki kadini sevmek gibi. Biri hep uzakta, erisilmez. Ikisini de belki benzestigi icin, belki de tam birbirinin zitti oldugu icin ama ille de senin icini doldurduklari icin seversin. Real Madrid ve Butragueno, ikinci ve uzaktaki kadin gibi. Belki de mahallenin Fahriye Abla'si. Cocukluk aski, hic unutamayacagin o öteki kadin. Yillar sonra görsen belki ayagin seyirecek, belki kalbin hoplayacak, şüphe yok.
Monday, August 22, 2011
Friday, August 19, 2011
Wednesday, August 17, 2011
Hier Encore
Habbele'de püre beynim
Chansonlarla emildi enerjim
Giderek daha aksi bir ihtiyara
Dönüsüyor olabilirim, bilirim, rim, rim, rim...
Sunday, August 14, 2011
Sevgilim
Şimdi artık hiçbir şey eskisi gibi değil
Bu sular durgun olmadı dedin gittin
Belki de yaşamının gözlerin kadar
Güzel olmasını dilerim
Yaşamın gözlerin güzel olsun sevgilim
Belki de yaşamının gözlerin kadar
Güzel olmasını dilerim
Yaşamın gözlerin güzel olsun sevgilim
Şimdi artık hiçbir şey eskisi gibi değil
Her gün yeni bir gün olmadı dedin gittin
Belki de yaşamının gözlerin kadar
Güzel olmasını dilerim
Yaşamın gözlerin güzel olsun sevgilim
Belki de yaşamının gözlerin kadar
Güzel olmasını dilerim
Yaşamın gözlerin güzel olsun sevgilim
v.s.
Saturday, August 13, 2011
Friday, August 12, 2011
Thursday, August 11, 2011
Periskop Yukarı
Yüzeye dogru ciktikca ferahlama hali olusuyor. Su altinda olmak da iyi gibi, bazen ya da ekseri. Sesleri duymaz, düsünceleri almaz, kendini kapatirsin. Sadece sudasin. Disardan hicbir sey nufuz edemez, sana, benligine. Suya kiminle girdigin kadar, kiminle ciktigin da önemli: Önerim su, sudan yalniz cik. Yuzeyde cift kisilik ferahlama olmaz. Uzaklastikca ve suyun altini hatirladikca daha da dinginleseceksin. Şüphe yok.
5 yasindayim, duşta. Kulaklarimi kapatiyorum. Basimdan asagi dökülen sularla ben, denizin derinliklerindeyim sanki. Bitmeyen oyun, Atlantisten Gelen Adam, ben, hep daldigim sular.
Northface (Nanamica) ~ Matchup#009
Roma'da adi Northface kaldı meymenetsizin. "Ne olmaz ciftler var su hayatta" dedi bir tanesi. Bir baskasi "Seviyorlar abi karisma". Sevenleri ayirmayin, cünkü onlar zamani gelince ayrilacaklar. Sahi gelip şey der ya biri "Cok seviyorum". Hadi lan diye terslemediginize yanin. Ekseriyette cicekler acan gönlünde şöyle diyiverirsin: "Ne güzel ne güzel, uzun ömür inşallah"... Vallahi yalan hepsi yalan, şu match-up'tan gerçeği yok.
Day Pack
http://www.nanamica.com/shopping/products/detail.php?product_id=673
5 pocket Denim Pants Bleach
http://www.nanamica.com/shopping/products/detail.php?product_id=547
Enjoy The Silence
Her dem Depeche, her dem Mode. Degisken mod, degisken haller. Gidip gelen kafalar, sallanan ruhlar. Arzular, coskular, akislar... Akarlar insanlar, zaman ve olaylar. Seyirci kalmak gerekir, cogu zaman.
Scabbia'li versiyonu da unutmayalim
Aldatma
Doymaz deli gönül bir tanesiyle, hep bana hepsi bana der. Onunla, bununla düşüp kalkar. Ruhun fahişe, kime ne. Ama dönüp dolaşıp sormalısın: Sadakatim kimedir? Dahası kime ne. Aldattığım karşımdaki degil kendimse, bundan sanane.
Ilk Görüşte Aşk
Ilk goruste aska inaniyorum. Ilk 10 saniye, mesela kapı ağzında. Carparsa carpar, gerisi kurmaca olur. Kurarsan da cadir olur, gün gelir yikilir altinda kalirsin. Olsun ask denen seyin insan her sekilde altinda kalir zaten. Ask gebermektir. Ve bir pabuc icin kac insan geberebilir?
Her askin bir bedeli var
Coban
Tuesday, August 9, 2011
Friday, August 5, 2011
Same Old Story - 2
"Kıyıda içiyorum, takıntım kız geldi, onunla ilk defa bu kadar yakın oturuyordum, kötü davranmadı bana, içip yerlere serilmek istiyordum, varlığı beni rahatsız ediyordu, içime sıkıntılar bastı, çekip gitmesini, onu özlemeyi istiyordum; daha doğrusu ne istediğimi bilmiyordum. Yo biliyordum, bu kız bana iyi gelmiyordu, bilinçaltı onu kaçırmayı amaçlayan patavatsızlıklar, dil sürçmeleri, istemeye istemeye kendimi olumsuz tanıtma gibi daha sonra rahatsız olacağım davranış biçimlerini kışkırtıyordu." OC
Thursday, August 4, 2011
Wednesday, August 3, 2011
Tuesday, August 2, 2011
TdF 2011
Kan, ter, gözyaşı, sevinç, coşku ile geride kalan bir TdF daha.
Geçen seneden, TdF2010
(via Boston, The Big Picture)
Monday, August 1, 2011
Same old story
- Farkında mısın?
- Neyin?
"Kimbilir ayni hikayeleri daha kac kisiye anlattin? Farklı hikayeleri ayni kisiye kac kere anlattin? Olan biteni bir ona bir buna bir suna ve ötekine berikine neden anlattin? Hic agzinda islanmadi bakla, uzaktakinden yakindakine herkes bir sekilde asina. Olana ve bitene. Herkesin herkes hakkinda uc bes fikir sahibi oldugu zamanlar. Şahsen benim yok. Suratina bakmadigim, kalp atisini gormedigim, gözlerini kacirmayan bir yüze konusmadan pek kanaat gelistirmem ben. Is toplantilarinda da, yatakta da gözlerinin icine bakarim insanlarin.
...Sonra, böyle böyle yük olmaya basliyor cok konusmak. Cok düsünmek, cok biriktirmek. Yaninda canta tasimak gibi. Canta tasimanin bir süre sonra hic gerekmedigi halde sana yapismis olmasi gibi. Gereginden fazla düsünmek ve biriktirmek de böyle hayatta, yük yara yapar. Simdi yapmasa da sonra. Bunun da bir zamani var. Yükleri zamani gelince atmayanlarin yasama sansi yok. Farkinda olunmaz bir gobegin, bir kalbin seni ne kadar asagi cektigi. Günü gelince dipten ve derinden sarsacak, götürecek. Degismez."
***
Ayni seyleri, farkli kisilere neden basindan itibaren anlattin? Kendine güvenilecek daglar yarattin, daglari fareler yedi, sen anlattiginla kaldin. Senden ciktilar, senin gizin olmaktan uzaklastilar. Senden gittiler. Sen yine tek basina kaldin. Döndün basa, biri geldi karsina, dedin ki: Dinle sana anlatacaklarim var..."
Hepsi bir yana, tüm bu başa dönmelere yetecek enerjiyi ve azmi nerden patlattın?
Subscribe to:
Posts (Atom)