Tuesday, March 29, 2016

Kimbö!




   Niye inanmıyorum sana, size
   Niye inanmıyorum hikayelerinize
   Yüze bakarken anlattıklarınıza
   İnsanın etkileme merakı bir hastalık gibi
   İz bırakmaksa düşkünlük.
   Kafadaki o şüphe götürmez çıkar ilişkisi
   Denge gütmek, dengede durmak, siyaset.
   Kınadığına dönüşülen, uzak olunana yaklaşılan.
   Herkesi kirleten suda üç, beş, onlar.
   Kimsenin asıl planını açıklamasına gerek yok.
   Bilmesek de bir planı var herkesin ama herkesin.
   Türlü nedenlerle saklananlar, sırlar.
   Hayatı sorgulanamaz halleri, kimsenin de kimseden hesap soramayacağı gerçeği.
   Gerçeğin aklında, kalbinde; dilinse belki zehirli, belki dostane.
   Bunca zamanda neye dönüştüğümü keşke önce ben bilsem.
   Üstelik ne için.
   Belki olamadığım orası, buradan daha iyi değildir.
   Kimbilir.
   Ben bilemem, hakikaten kim bilir?

0 comments: