Monday, January 15, 2018

Hot Silicone




"Burada ne zaman kaza yapılır acaba"nın bir zamanı var. Her şeyin bir zamanı var. Dönemeçli yollardan, aradan sokak çıkan akan yollardan, oralardan kafa çıkaran araçlardan hazzetmiyorum. Yol akmalı, dümdüz akmalı. Viraj bile bazen dertli. Postaneye yetişmek son zamanların harikulade uğraşı. Bir iş son dakikaye bırakmak, kendime yarattığım suni adrenalin. Ekstrem spor gibi. Paket yetiştirmecilik. Postaneye koştururken bir Postane aracının gelip çakması ancak bana kısmet olabilir. Tam bu nasıl bir saçmalık diye kör topal giderken ve kendi kendime gülümserken, çarşıya döneceğim yerde yaşlı bir beyin arkadan gelip stop lambamı kırması ve hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi, çevredekilerin gitsene arkasından durdur aracı demeleri ve benim olduğum yerde kalıp hiçbir şey yapmamam. Postanenin kapanış vaktini elbette kaçırmam ama artık selamlaşmadan doğan kredibilite ile saati geçse de içeri alınmam ve değerli evrağı postlayabilmem. Postaneden çıkıp kaza mahaline gidip lambamın kırıklarını aramam. Belki parçaları bulur lambayı yamarım diye hesap etmem. Bu esnada bir 3D printerim olsa oraya dolgu olacak kadar parça basabilir miydim diye düşünmem. Gerisin geri eve, işin başına dönmem.

0 comments: