skip to main |
skip to sidebar
Memet'in evde ne isi var, gelmis ama. Git diyemem. Keske hep kalsa burda. Zaten bazen gelecek ve kapi acilacak, anahtar bufenin uzerine o her zamanki sesi cikartacak sekilde firlatilacak diye beklesiyoruz. Herkesin ölmüs olmasini anlayabiliriz ama Memet'in ölmüs olabilecegi anlasilir degil, anlamiyoruz da. Anlamadigimiz icin, anlamadigi ve darlandigi anda aglamaya baslayan ufak cocuklar gibi aglamaya basliyoruz. Sonra salonda birileri var, kim olduklarini biliyorum ama sanki simdi telafuz edemiyorum. Eve de birileri girip cikiyor gibi. Ölü evi gibi. Ölü evine gelenleri Memet agirliyor. Her zamanki misafirperverligi ve nezaketi ile. Kimin öldügü de belirsiz. Yani sürekli ölenlerden menkul bir ölüler dünyasi nufuz etmis rüya alemine. En son öldügünü görmüstüm Memet'in bir rüyada. Uyandigimda Memet ölmüstü. Az once uyaninca odasina gittim baktim Memet gelmis mi orada yatip uyuyor mu diye...
***
hakikat sorgulanmaya basladigi anda
kopar teller cakar firtina
sabah aksam sordum durdum
"noldu bize ana ana ana ana"
0 comments:
Post a Comment