skip to main |
skip to sidebar
Gecen gün "Din bir ticari meta midir?" diye sormustuk havaya ve suya. Herkesin kendine gore kiymetli degerlendirmeleri var suphesiz. Konunun merkezindeki Yasar Alptekin benim icin, bu son donem muminliginden ziyade 80'lerdeki diskocu genclik filmleri ve universite yillarimda Bakirkoy'de bir arkadasin evinde tünedigimiz zamanlarda, sokaktan "ekibi(timi)" ile gectigi post 90 döneminden yer etmis hafizamda. Yasar Alptekin, aslinda Yusuf Azuz, Engin Koç, İsmet Özhan ve Atilla Saral gibi dalyan modellerin ortamdaki hanudu kaldirdigi zamanlarin piri ve o tarikatin şeyhi olarak da hatirlaniyor. Dergahadüşmüşlüğü pek yeni degil yani.
Şahin Uruk'un "Kadıköy Felsefesi'ne Giriş" adli kitabindaki Bob Dylan Konseri baslikli hikayenin son paragrafinda Yasar Alptekin'den söyle bahsedilir:
"Konserde sunucu Yaşar Alptekin'di. Yaşar Alptekin, hepimizin bildigi gibi ibneydi. Sahnede dans etmeye başlamıştı. Ayağunda uzun bir çizme, üzerinde de deri bir pantolon vardı. Dans ederken arada bir ayağını eliyle tutup, sırtına değdirmeye çalışıyordu. Tabii başaramıyordu. Çetin onun hakkında bir yazı yazmıştı. Yaşar dans ederken ayağını götüne sokmaya çalışıyormuş. Bunu gazeteye basacaktı"
Şahin Uruk'un kitabi Altikirkbes'ten cikmadir. Daha sonra cok aranan bir kitap oldugu icin, Phoneix adinda bir yayinevi tarafindan da tekrar basilmis, kapak tasarimi degismis.
1 comments:
"değiştim ben"
böyle bir şey basına çıksa ilk diyeceği kelime de bu olur. sonra zamanında içinde bulunduğu ortamın çok kötü olduğundan bahseder falan da filan.
seviyorum ben bu insanları:D
Post a Comment