Sunday, September 6, 2009

Şiire ve Şaire Zapturapt

Evvelki hafta Haberturk'un kadrolu tarih hocasi görevinde istigal eden Murat Bardakci gecenin cok demli bir saatinde sahane bir abesle istigal edis eyledi. Siir nedir'li giden lafi, siiri tamamen failatün düzlemine, Divan edebiyatina cekip, yakin dönem sairlerine salladi: "Onlara ben sair diyemiyorum. Düz yazi, o da ne canim. Bu yazdiklarina siir mi denir. Hemen yazarim sana bak" diyip birseyler tellendirdi. Hay aksi dedim, İlhan Berk ve Melih Cevdet Anday telefonla baglanabilirler miydi acaba, "senin ben defterini dürerimmmm"

Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım

Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut almış başını gidiyordu görüyordum

Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün

Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum

Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün

Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum

Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun

0 comments: