Saturday, February 10, 2007

Istanbul'da Bazi Yollar Monoblok'dan Geçer!


28.11.2003'de Olimpiyat Stadi'nda Petre'nin golünden sonraki yikilmada aldigim darbe ile baslayan serüven, dun 9 Subat 2007'de Capa'nin ameliyathanelerinden birinde sona erdi.

20.07.2005'de gogus kafesinin sag tarafindaki 3 kotun rezeksiyonu ve araya giren 2 kürlü Kemal Tropi (Cisplatin'e selamlarimla) ile baslayan seruven, 18 ay sonra nihayete erdi. Varligina alistigim ama tasinmasi risk olan celik bar/platin/cabuk yerlestirildigi yerden 45 dakikalik bir operasyon sonrasi cikarildi. Havaalaninda, magazalarda, plazarda ötmeye artik son! Ve hosgeldin kosuleybil, kardiyoleybil hayat. Ve tesekkurler tum bu macerada basindan sonuna yer alan herkes ve Capa Gogus Cerrahi Servisi'ndeki tum hocalar.

***

Marlyn Manson kendi istegi ile kaburgalarini aldirmis.
Yani oyle cok da kafaya takmamak lazim belki de...



Serhan Hoca'dan celik bari istedim ameliyat sonrasinda. "Ne yapacaksin abicim dedi" bunu. "18 ay icimde tasidigim seyi saklamak istiyorum" diye cevap verdim. Bir de merak edip gormek isteyenler var, nasil birsey diye. Gumburtuye geldi, tum gogus cerrahi takimi yukari ciktigi icin parca ameliyathanede kaldi. Musait bir ara gidip alicam.

Bu vesile ile gecen yil katledilen Göksel Kalayci hocayi da anmadan gecmeyelim. Arkasinda muthis bir ekip birakip gitti.

***

Sıra Beklemek
Hastabakici odaya geldi. Hadi gidiyoruz dedi. Ameliyat zamani geldi dedi. Yuruyerek inebilirdim ama ambiyansa kapilmak icin tekerlekli sandalye servisine hayir demedim. Oturdum. Asansore gittik. Hastanede ciddi bir asansor sorunu var. Servisler katlara asansoru telefon etmeden cagiramiyorlar. Ameliyathane katina (-3) inmek icin bir tür "ic kiyak" almak gerekiyor. Icinde bir asansor gorevlisi olan asansor kata geldi. Bizi aldi ve asagi birakti. Her katta durarak giden diger vakalari da topladik. Ameliyata alinma oncesi beklenilen bir odaya geldim ve orada beklemeye basladim. 6-7 yatak. Uzerinde oturup bekliyorsun.

Yanimdaki yatakta kemoterapiden artik bir deri bir kemik kalmis, kafa derisi ve surati kahverengilesmis bir adamin umutsuz yatisi, onun bir onundeki yatakta artik 60'li yaslara gelmis ama her ne hikmetse dogum ameliyati bekleyen, kafayi usutmus bir kadin; benden sonra yatagi ile birlikte gelen oldukca kilolu ve midesine kelepce taktirmak icin bekleyen bir orta yasli kadin (aglamakli), sağ el parmaklari arasinda normalden az bosluk olan ve plastik cerrahi ile bunu duzelttirmek icin bekleyen bir genc cocuk ve Ring filminden bir sahneyi andirir sekilde, ameliyathanelere giden kapiya en yakin yatakta ayaginda spor ayakkabilari ile oturan ve kapiya dogru bekledigimiz 60 dakika boyunca sabit sekilde bakan, ayaklarini ritmik sekilde sallayan bir kiz.

Anatomy'den bir sahne gibiydi ortam. Gergin olmadigimi soyleyemem. Ilk ameliyat suphesiz cok daha buyuktu ama yine de celik bardan kurtulacak olmanin heyecani ve operasyonun nasi gececegine dair merak.

Bekleme alanindaki herkesi tektek aldilar. En son Ringu kiz, ben ve plastik cerrahi bekleyen cocuk kaldi. Artik daraltidan yandaki ameliyattan cikanlarin bekletildigi uyanma alanina gecip oradan tuvalete derken ortalikta dolasma isinin suyunu cikardim. Ustunuzde ameliyat gomlegi varken ole don paca dolasmak ve birazdan nesterle dogranmayi beklemek garip bir his. Nester gören vucut iflah olmaz da derler bazilari, Istanbul'da bazilarinin yollarinin mutlaka Monoblok'a cikmasi gibi.

Kapi acildi. Bir tekerlekli geldi. Beni aldi. Trinnn trinnn gidiyoruz. Once saga donduk, sonra bir kez daha saga. Bir ameliyathaneye girdik. Yerlerde kanli bezler, gazli bezler, igneler, iplikler. Bir onceki operasyondan kalan kalintilar. Görmeyeyim diye duvara dogru cevirerek koydular tekerlekliyi. Lokal anestezi yapacak kadin geldi. Ameliyatta kullanilacak malzemeleri hazirladi. Alan temizlendi, masaya gectim. Yattim. Kollarimin baglanmasini istedim. Iki kolu da baglattim. Herhangi bir irkilme ya da coskuya karsi önlem. Once bir sakinlestirici, arkasindan örtü ortuldu ve perde: Mac basladi.

Lokal anestezi, etimden sanki biftek kesiyormuscasina cekistirmeler.
Serhan Hoca "Aci var mi?" .. "Hayir hocam" cevabina "Tamam o zaman" devami. Gözlerimi kapadim, 2-2'lik maci düsünmeye basladim. Sonra buraya kadar olan tum tedavileri, olan olaylari, 2005 yilini, herseyin bir cirpida yasanip sona ermesini, o zaman yanimda olanlari, simdi olmayanlari, tum telasi, ihmalkarligi.. derken hocaya "Hocam bar ne alemde" diye sordum.
"Dikiyoruz bile" dedi. Barin cekildigini hissetmedim. Kirtt kirrt sesleri geldigi zaman cekiliyormus. "Hadi gecmis olsun" sesi ile inen perde ve Serhan Hoca'nin elinde gordugum 22cm'lik cubuk. Ameliyati eglenceye ceviren bir ekip, 45 dakikada yeniden basladigim cubuksuz hayat. Bu yaziyi buraya kadar okuduysaniz onerebilecegim birsey var, kaale alin lutfen: Kendi kendinizin doktoru olmaya calismayin asla!


2 comments:

Yağız Gönüler said...

Gecmis olsun. Eee terminatör devri kapandi simdi spider man mi? :) Cerrahpasada 5 yilda 3 kayip verdim, oranin dis hekimine bile gidemiyorum..

n0s said...

vays komple yırttın ha boktan gunlerdi neyse geçmiş olsun