skip to main |
skip to sidebar
".. nerden geldigimi bilmiyorum, sanirim Otto'dan cikinca arkadaslarin, dur bizim su cocuklar Nutera'da diye gittigimiz bir aksam peşlerinde, onlarla birlikte girdim.. biraksalar tek basima girer miydim günün birinde bilmiyorum.. kapidan girdik, asansor onunde sira bekledik, ait olmadigim bir yerdeyim, nereye ait oldugumu da bilmiyordum ya... kendimi salip akisina biraktim.. bir grup beyaz turk'un ya da kendini beyaz turk sananin eglenmeye calistigi bir mekan.. surtunenler, surtmeye hazir bekleyenler, ceketliler, orospular, kaltaklar, iyi aile kizlari, ruhundaki kevaseyi uyandirmayi bekleyenler.. tum bunlarin arasinda benim ne isim var.. sanki mekanin mudavimi gibi bara yanasip bir bira soledim. bir kac tane de cocuklara.. kredi kartini da dayadim.. "hepsini cekin ordan".. ictikce icesim, bu yabanci oldugum kalabalik icinde kaybolasim parladi bir anda.. bira kesmeyince duvardaki mojito panosu ilham vermis olacak ki, bir mojito soledim, "barmen bana bir mohito lutfen".. sonra bir tane daha, sonra bir tane daha.. "eet eet karttan cekin, nasi olsa 3 ay sonra oderim"... ickiyi yudumlarken, elim sol cebimde Akbil'i oksuyorum.. tamam belki birkac ay sonra ayaklarin yerden kesilip mobilize olacaksin ama, bari suanin tadini cikar.. bir elde Mojito bir elde Akbil umurunda mi dunya... Mojito'nun taksitleri gecen ay bitti sanirim...
gecen yaz; giovanni, lupisyan, rozi, lizi'li bir gece.
1 comments:
gerçekten güldüm , tebessüm değil güldüm ... teşkkürler ...
Post a Comment