Tuesday, February 17, 2009

Pride and Glory



Aksam Lost 504/505'i devirip arkasindan uykunun iyice dogasi ile oynamaya kararli olunca Bulent'le birlikte Pride and Glory'i izledik. Bu Edward Norton'in icinde yer aldigi izledigim en kötü film oldu. Iyi polis, kotu polis, baba polis, abi polis, arkadas polis, herkes polis. Bu kadar polisten sikildim ben. Film ic bayici bir konu etrafinda donmekten sikilmadi. Sonuna kadar her an bir sasirtan krose, bir celme bekledim. Baba dedim bir senaryo yapmistir cocuklarina, abi ya da olanlarin icindedir, caktirmiyordur. Ne vakanin detaylarinda ne suc orgutunun anlatilmasina dair hicbir cekicilik yok. Basit, klasik bir teskilat ici fiyaskosu... 2008'de isimiz gucumuz yok simdiye kadar cekilen "1000 iyi polis, kotu polis filmleri"ne bir tane daha ekleyelim filmi. Sonunu sabah kalkinca izledim, o derece saygili sekilde bayildim dun gece filmin son 15 dakikasinda...

Filmin TR'de vizyondaki yerel adinin "Zarar ve Ziyan" olarak degistirilmesini oneriyorum. Turk Sinema Salonculugu sektoru zaten filmlerin orjinal adlarindan baska her halta benzeyen isim koymayi cok severler. Bu bence cuk oturuyor...

2 comments:

mcdonell said...

meydan avm'nin devasa salonunda 3 kişi izlemiştik bu filmi. 130 dakika boyunca sinema salonunda nasıl daha rahat uyunur tezini geliştirmiştik. 130 dakika nedir be vicdansızlar? edward norton'a kanıp dalmamak lazımmıs

Aduban said...

Abi kardeş fena sıkmış anlaşılan film :)) aynı postu pek atmazsınız.. edward norton da global krizden etkilenmemek için kabul ediyor heralde böyle işleri..