skip to main |
skip to sidebar
Cevabi onden vereyim, bazen markette rastlasiyoruz...
Okul 96'da bitmesi lazimken bitmemis ben stabil bir 4 yillik ogrenci enerjisi ile ayni tempoda 6. ve 7. yilda bile Mkoy-Avcilar otobusune binip okula gidiyorum. Benden endustri muhendisi olamayacagi asikar. O yuzden 96 senesindeki stajda kafayi Gopher'in acizligine gommustum. Connectionlar, networking, mail trafigi, header'lar, as-400'ler, chat ekranlari, instant messengerlar uykusuz sabahlar olarak geri dondu. Herkesin pirelerinin ucustugu saatlerde yeni birsey hadi daha yeni birsey ogrenmeye calismak. Ertan Kurt (aka. Cronos) istisnasiz 12 yildir hayatimda. Ilk gun "Bak su program cikmis kurcala" dedigi enerjisi ile o da beni 12 yildir besliyor. Buyumeyen bir cocuk o. Baska kahramanlar da var. O 6.-7. yillarda otobus yolculuklarinin vazgecilmez gazetelerinden YeniYuzyil. Muhtelif zamanlarda Radikal. YY'da Hasan Yalcinkaya'nin Chatkapi kosesi. Bir sabah Disguast'i yazdigini gorunce eve donuste mail atmistim, tanismistik. Ugrastigim websitelerini yillarca host ederek yardimini esirgememistir. Mutevazi, ama webe yonelik enerjisini ve sinerjisini de her zaman kendi bunyesinde tutmayi basarmis, mulayim isler yapmis bir adam. Kedi gibi bir adam derler ya o hesap. Sonralari koptuk. Web de zaten 2.0 oldu o ara. Web 2.0 olunca bizler de mi kaybetmis sayildik bilemiyorum ama 97-01 arasi siber uretkenlik bana kalirsa en tavan donemindeydi. Yazanlar da o donemler daha verimli yaziyorlardi. Radikal'de Serdar Kuzuloglu'nun yazilari giderek tutku halini almis, is sadece internet kulturu degil, sistem elestirisi ve duzene atilan yekpare tokatlar olarak yankilaniyordu 78in koltuklarinda. O otobus zaten baska turlu de cekilmezdi. 00'de Yurtsan Atakan'la star.com.tr projesinde calismadan once ara sira maillesirdik. Disguast'in siki takipcilerindendi. Bir gun is teklif ettiginde, hirpani yazilarima asina oldugundan plazadan iceri girerken "Seni buralara soktum ama " diye pis pis gulumsedimisti. Sabahlari külüstür bir amerikan arabasi ile birlikte giderdik Etiler'den ise. 17 gun eve gelmeden masalarinda yattigimiz plazada ayaga dikecegiz portali diye yeri gelip Hintli Nithin Potdar'a Polat Otel'de 5 saat IPS demonstration munasebetiyle katlandigimiz bile oldu. Ne acaip gündü. Sirkete IPS'i satmaya calisan firmanin gurbuz elcisi bikmadan sikilmadan bize bir content management tool'unun yaptiklarini anlatiyordu. Odadakilerin olaya fransiz kalmalari kacinilmazdi. Hakkaten bir Kuzey Can vardi ne oldu ona? Sonucta IPS alinmadi, Effect Multimedia rivayetlere gore 500bin$ a CMS yazdi ve satti. Uzan'larda para boldu ve TR'de bir portal projesine 1,5M$ a yakin para harcandi. Geriye hicbirseyler kalmayacakti, birkac yil sonrasinda... O tavan yillarda Beseri Durumlar ile parildayan gunes Sahin Artan, Yurtsan-Hasan-Serdar ile olusturulan online-quadricepsin en onemli lifiydi. Hatta yanlis hatirlamiyorsam, bir Compex'de Harbiye'de bir oturuma, Cem(bildirgec.org) ve Hasan (hafif.org) ile birlikte gitmistik. Yurtsan, Sahin ve Serdar da oturumdaki konusmacilardi. Cok eglenceli, bol soru-cevapli, TR'de İnternet Nereye Gidiyor edali bir gun olmustu. O zamanlar social media yok gibiydi, web tabi ki 1.0'di ve Almanlar ADSL hizlarinin artirilmasi icin henüz sokaklara dökülmemisti. Yurtsan, eskisi kadar yazmiyor. Net uzerindeki etkinligini F klavye tutundurmaciliginda birakti. Severim, o da bir baska kedi gibi adamdir. Serdar K, nami diger Myk Media bugun o donemlerden kalan en aktif zincir. mykmedya.com'da, yillar once yazilarindaki detaylari canlandiriyor. Okuduklarimiza sahit kiliyor. Ben yine de merak ediyorum, Sahin Artan nerede? Niye markette gorunce selam verirsem istifini bozacagim endisesine kapiliyorum. Neden Beseri Durumlar gibi, zaten milletce turkce icerik uretme kabizligimizin nette baki oldugu bir ahvalde yazmayi ve uretmeyi birakmistir... Sahi bir Türk İnterneti diye tutturan Levent Bali vardi. Kahramanim degildi ama. Friendfeed'de goruyorum, hala yasiyor.. Medyatext ölmedi, kalbinizde yasiyor...
3 comments:
of süper yazı. geçmişe çok keyifli bir yolculuk yaptım. o zamanlar keyifle takip ettiğimiz bir çok insan sessizce çekildi ortadan. nereler, neler yapıyorlar acaba şu an..
bu arada seni de FF'den buldum, "vay anasını, zoban, hala yaşıyor mu" dedim :) bu siteden nasıl haberim yokmuş, yuh bana.
Disguast'ın en üst kısmında bir GIF animasyonu vardı; gece karanlığında araba farlarının aydınlattığı yol çizgileri kaybolup gidiyordu altımızdan. Geçen gün Steve Jobs'ın Stanford çıkışında yaptığı konuşmayı izliyordum. Konuşmanın sonunda anlattığı, World Earth Catalogue'un kapanış sayısında resmedilen, ufka doğru uzayıp kaybolan bomboş bir yol ve altındaki "Stay hungry, stay foolish" mottosu, Disguast'ın o asfalt yolunda yapılan gece yolculuklarını aklıma getirdi. WEC Jobs için ne ise, Disguast da bazı insanlar için o idi.
Bide endüstri müh'e kolay derler :).
Post a Comment