Thursday, February 7, 2008

Ben Efsaneyim!


..ben de! Amerika'nin köleleştirdiği zencileri şimdi Hollywood bulvarlarında kahramanlaştırarak bir dünya kurtarıcısı olarak sunmasının günah çıkarmaktan başka bir izahı da olmalı. Biz'e göre bu "Zenciler buraya alınterleri ile geldiler" olabilir. Tüm bu sinsi plan bir yana, yalnızlaşma-yalınlaşma kulvarındaki filmlere başından tav biri olarak açıkcası filmi, hakkında metroda gördüğüm afişten sonra izlemeye karar verdim. "I Am Legend", Richard Matheson'un 1954 tarihli ayni adli romanindan uyarlama. Dünyaya virüs bulasir, 6 milyar insan geberir. Geriye 12 milyon insan kalir. Onlar da etrafa dagilmislardir. Son kalan "Insan" Robert Neville (Will Smith) idman yaptigi ve etrafta kadin yokken bosuna gelistirdiği adonis kasiyla bereber altinda laboratuvar olan bir evde kopegi Abbey ile yasamaktadir. Abbey dehset bir Alman kurdu bu arada. New York'da heryer issiza düsmüs, sokaklarda Robert'in yerlestirdigi cansiz mankenler ona eslik etmektedir.

DVD'cideki cansiz mankenle konusma sahnesi gercege yakin bir delirma ifadesi ve cok uzak seyler degil suanki gündelik hayata zaten. Bunun icin virus bulasmasi gerekmiyor. "28 Days After" serisinden hoslananlar icin seyri guzel bir film. Evin icindeki zombi kovalamaca sahnesine bir anda kendinizi Unreal ya da Call of Duty oynuyor gibi hissedebilirsiniz.

Radyodan broadcast edilen "köprü üzerinde hergün ayni saatte beklemek" de, 2600 meeting pointleri hatirlatti bana. TR'de birtanesini yapmaya calistigimiz ama olmayan, Paris'tekine Amsterdam'dakine öykündüğümüz bulusmalar gibi. Bunda durum farkli. Canli kalmayan bir yerde bir canli beklemek. "Hergün Ortaköy'de sizi bekleyecegim"

Filmde dikkatimi ceken ancak filmden sonra yorumlari ve nette film hakkinda laflayan birkac siteye ve youtube'a göz atinca takildigim seyin haber bültenlerine kadar detay oldugunu görünce cok sasirdim. Bir sahnede, Robert Neville, Anna'ya "There is no God" diyor, türk cevirmen altinda "Haşa de ulan:)" diye bir parantez ici eklemis. Film izlerken kahkahayla güldüm ama haber bültenleri bunu ana haberlerinde bir haber olarak kullanmislar. Flashtv ve Habertürk. Haber basligi da super: "Korsancilar imana geldi"

+ Filmi online izlemek isteyenler için link
+ Youtube.com'da Trailer
+ IMDB.com'da Film Hakkında
+ Torrent link
+ Filmin sonundaki Bob Marley parcasi: Redemption Song

Sahneler ve planlar için izlenebilir.. Bos bir şehir, bos binalar, yikik kopruler, terkedilmis caddeler...


LIGHT UP THE DARKNESS!!
Bob Marley, Onun düşünce tarzı, bir tür virüs fikri gibiydi. Irçılığın ve nefretin, insanların hayatına müzik ve aşk aşılayarak tedavi olacağına, hem de gerçekten tedavi olacağına inanıyordu. Bir barış hareketi başlatacağı sırada silahlı biri evine gelip onu vurdu. İki gün sonra dışarı çıktı ve yoluna devam etti. Ona 'niye?' diye sorduklarında... "Bu dünyayı daha kötü yapmaya çalışanlar...Bir gün bile tatil yapmıyorlar. Ben nasıl tatil yapabilirim ki?" "Karanlığı aydınlat"

2 comments:

Unknown said...

28 days later serisinin yakindan gecemeyecek bir film, guzel bir kac gorsel efekt disinda izlenicek bir film degil bence.

ery said...

...kopegin adi sam degil miydi yaw..??