skip to main |
skip to sidebar
Gecen gün notebook bozuldu. Niye bozuldugu belli degil. Dün gece buzdolabi bozuldu. Tam alisverisle dolmus buzdolabi, istifra etmek üzere bütün gidalari. Bu sabah kosarken ayakkabinin tabani patladi. Alali 1 yil olmadi. Isin tuhafi kosunun baslarinda "Galiba bu siklikta kosunca bu ayakkabilarin ömrü uzun olmuyor" diye sayiklarken. Isler tikirinda giderken calisan seylerin arizalanacagini kim düsünür ki, calisiyor iste. Tedbirli olmayi kac kisi akil ediyor. Oysa Bebek Kahve'de o aksam Hasan Tuncer, elektrik kesilmelerine karsi evin muhtelif sutunlarina asma bataryalar yerlestirdigini ve bunlardan olusan jenerator yapi ile evi mahyali cami gibi isildattigini söylüyor zifiri karanlikta. Onun ki ayri delilik. Ya meshur bir havayollari firmasinin sahibesi kadinin nukleer saldiri olur diye Istanbul'daki evine nukleer saldiriya karsi barinak yaptirmasina ne demeli? Tedbir mi? Hadi gidin tedbir alin, bu göz falan degil. Zaten bu bendeki gözse de dana gözü... boyna bozuluyor.
2 comments:
kullandığı arabanın, televizyonun vesairenin amortismanını ayıran arkadaşım var benim. Tedbirin bokunu çıkarıyor evet ama adamın hiç bişey bozuldu diye yakındığını duymadım şimdiye kadar.
kaç milyon kişi laptopun arızalandıktan sonra "keşke backupını alsaydın" diye akıl verdi acaba?? geçmiş olsun :)
Post a Comment