Tuesday, March 11, 2008

Toplantım Var

Külliyen yalan olma ihtimali cok yüksektir: "Toplantida, der misin" yalani yüzünden zaten is hayatinda toplanti yapmanin bir ehemmiyeti kalmamistir. Filmlerden akla gelen karisini aldatan bir koca ve onun bitmek bilmeyen toplantilari. Yani böyle büyüyen bir dünya ve nesil. Plaza dunyasinda calistigim zamanlarda "kurumsal" is yapilarinin vazgecilmez mihenktaslarindan biriydi bu toplantilar. Ota, boka ve hatta inanamayacaksiniz "kila" bile toplanti yapilirdi, yapardik. Toplanti yapilacak, yap. Bir süre bunun aslinda yapilmasi gerektigi icin degil, üstlerinin onlarin da kendi üstlerine karsi "calisiyor ve organize" görüntüsü vermsi icin yapildigini idrak ediyordu herkes. Kuzu kuzu bir teslimiyet. Pek tabi ki "Bizim toplantilarimiz hic oyle degil" diyecek birileri cikacaktir. Hatta her dakikasi stres yüklü gecen, üste raporlamalarin oldugu aysonu, yilsonu toplantilari var ve masadaki icecek ya da kurabiyelerden olup o zangirdamalara sahit olmak isterdim. Birkacini da yasadim. Bolca yalan, bolca sallama, "yapariz, ederiz, aa tabi canim o isin bicilmis kaftan onlar, bizim ekiplerimiz bu isi cok kisada sürede halledecektir"ler, ler, ler..
Tutulan notlar, verilen sözler, pazarligi yapilan terminler, terfi icin kendini departmanin önünde bir adim öne atma cabalari, kizina "kendini iyi sat" diyen annelerin kocalarinin "kendini iyi pazarla, herseyden anliyorum intibai ver" dedikleri ogullari.

Reklam ajanslari, "kıreyatif" ortamlarda seken yeni'ciler, zart medyacilar, zurt digitalcilerin görece daha esnek bir toplanti anlayisi vardir. Adi unutulmaya yüz tutmus "brainstorming" dalgasi henuz yurdu yeni sarmisken kimsenin agzindan eksik olmuyordu bu laf: "Haydi cocuklar beyin firtinasi yapalim"

- O firtinada kaybolup geri gelmesen diyorum sanki....

Bu beyin firtinalari da ortaya atilan bazi kipcak ve orjinal fikirlerin ulkenin gorece daha az büyük sehirlerinden "büyüksehire" hirsla gelen "ince bilekli" kizlari tarafindan calinip, patronajlara alli pullu satilabilir oldugu da bu brenysitorminklerin sonunu hazirladi. Baktilar isin dogasindaki mekanizma bu topluma ters calisiyor. Farkli kirintilardan bir kartopu olusturmaktansa, vasatlar, kabillerin dilinden dökülenlerin avinda. Yakalayacak, tutacak, paketleyip satacaklar. Bay cokbilmise yine servisle trafikte bol hülyali planlar.. Ince bilek "gösterdigi üstün performans" ile kendine özel bir oda, neredeyse onda dedike edilmis bir kahve makinesi ve tüm hinligi ile manzaraya bakiyor... Oysa sen de az hayalini kurmadin "O camdan bakarken beni düsme korkusu salar mi"nin. Bir gözün de internet bankaciligi ile hesaba düseyazan haysiyetsiz mangirlarda...

Ciddiyet düzeyi, süreleri, kiyafette kendimin modacisi'ligi gibi sehvetengiz halleriyle hala birtakim toplantilara girip cikiyorum. En olmadi kendimle toplanti yapiyorum. Ama bu toplantilar baktim kisisel bazda da su plazalarin bir halta yaramayan toplanmalarindan farkli olmuyor. Notlar, not kagitlari, sunlari böl, sunlari gönder, yapilacaklar listesi, asilacaklar listesi, kesilecekler listesi, öpülecekler, faydalar, zararlar...

Hic tanimadigin birileri ile yapilan o ilk toplantinin maymun halini ise seviyorum aslinda. Ama yillardir asamadigim bir problemim var. Su giristeki kartvizit degis tokusuna kafam basmiyor. Uc asagi bes yukari biz sizin kim oldugunuzu biliyoruz, siz de benim ve yanimdakilerin. Neden orada oldugumuz ise cok acik. Uzerinde konusulacak bir is var. Yani sokaktan gecerken islikla sizi toplanti odasina cagirmadik ki. Bu kartlar da ne? Hic kartvizitim olmadi mi, oldu tonla. Ama bu jönler gibi hizli kart cekemedim, nereye koydugumu hatta gecmisinde cantamda kartvizit tasiyip tasimadigimi bile hatirlamiyorum. Hep bir mahcubiyet. Bir de kalabaliksa karsidan gelen kart yigini altinda ezildikce ezilme. Aklimda komsudan gelen tabagi bos geri vermeme ritueli var. Uzatilan karta karsi cantamdaki mp3 playeri versem ayip olur mu acaba... Ya da guzel bayana toplanti boyunca bakip ona ne kadar guzel oldugunu hissettirsem. Offff kartvizit offf.

Sonra sonucsuz kalan toplantilar yiginindan kalan o kartvizit çöplügü. Gecen gün birkac karta rastladim evde. Vay be dedim, ne kadar guzel partner olamamistik o adamlarla. Avantajliyim, karsi tarafa bu sican is namina beni hatirlatabilecek bir kartvizite sahip degil. Bütünüyle anonimim. Arkamdan karti bile yok diye güldülerse?...

Artik toplanmamaya, gittigim toplantilarin de bir seyi toparlayip toparlamadigina bakmamaya calisiyorum. Toplanma kavramina olan inancimi yitirdim. Is üretilmiyor, alinan kararlar bir halta yaramiyor. Toplanti var stresi de cabasi. Odevini yapmayan ogrenci ile isi toplantiya yetistiremeyen calisan. Galiba hayatimin butun toplantilarinda evde sulari kesik nesle denk geldim. Sizin toplantilarinizda gercekten toparliyor musunuz? Ha? Yaninda kartvizit tasima adedi kactir? Bir kartvizit yaptirsam fena olmayacak, belki de isin tüm sirri burda.


6 comments:

King Santillana said...

Elinde olmayan sebeplerle (bu da ne demekse) hayatı toplantı olmuş ama her seferinde de bu toplantı aktivitelerine ifrit olmuş bir adam olarak, "toplantı" ritüeli hakkında kısaca şunu söyleyebilirim; "Yalaaaaaaan !" Yalansınız ulan toplantı sakinleri. Kafanızı çevirin de camdan bir Zincirlikuyu Mezarlığına bakın.. Ölüceksiniz olum, ölüceksiniz.. Neyin toplantısı.. Neyi kurtarıyorsunuz.. Hadi ordan şekil-şemal insanları sizi..

Anonymous said...

Kesinlikle katılıyorum.
Bu toplantı oalyalrını bizzat yöneten biri olarak insanların arasındaki iletişimin yeterli olmadığı durumlarda ortaya zorunluluk olarak çıkan bu toplantı olayalrına hep kıl kaptım.
hatta toplana toplana TOP olacaz kardeşim diye sermişliğimde bundandır.
Tercüman olunan yazı ile mütercim tercüman olunan yorumlara da katılıyorum. Katılıyorumda katılımımı pekiştirmek için sizleri toplantıya davet ediyorum.
Saygılar...

n0s said...

american psychodaki kartvizit sahnesi iiydi. di mi yaa? plazalara ölüm

Selin said...

Çok güzel bir yazı.. Bayıldım!!!

"Toplantı" kelimesi denildiği zaman, otomatik red etme mekanizması oluşturdu benim bünyem artık..

Kartvizit ise; görüntü ve ismi hafızada eşleştiremeyenler için önemli olabiliyor;) Kimdi bu hatırlamak için ilk başta kendi kartını veriyorsun.. Ama verildiği zaman yerine MP3 playerinı versen zaten yeterince hafızaya yer eder:)

farawaysoclose said...

ilk yorum yazan arkadaş ne güzel özetlemiş "yalannnn" diye.
toplantılarda şu masalara konan kuru pastalar kötü tuzak. bir tatlı bir tuzlu derken üstüne çay kahve deryası, afedersiniz büyük baş hayvan kıvamına geliniyor toplantı bittiğinde.

siyahh said...

çok uluslu ve hatta büyük bi şirket olan staj yerimde -ki parantez içinde belirtmekte fayda var fotokopi çekmek dışında bişey yapmadım- bölüm müdürüm gel siyahh bi toplantı gör diyerek toplantıya girmiştim bende tedarik zincirinde bişey anlamayan bi ikinci sınıf öğrencisi olarak ne konuşacaklarını oldukçe merak etmiştim toplantı sonucuysa bana göre bi hayal kırıklığıydı karşı tarafın okumadığı evrakların gelmeyen siparişlerin tartışmasından başka bişey değildi bi köşede uyumamaya çalışan siyahh o anlarda neler yapabileceğini kaç sayfa fotokopi çekmiş olabileceğini düşündü durdu